İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | talk to (one) f. | (biriyle) konuşmak |
Öbek Fiiller | talk to (one) f. | (biriyle) görüşmek |
Öbek Fiiller | talk to (one) f. | (birini) paylamak |
Öbek Fiiller | talk to (one) f. | (birini) azarlamak |
Öbek Fiiller | talk to (one) f. | (birine) fırça çekmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | talk back (to one) f. | (birine) karşı gelmek |
Öbek Fiiller | talk back (to one) f. | (birine) sert/kaba bir şekilde karşılık vermek |
Öbek Fiiller | talk back (to one) f. | (birine) saygısızca cevap/karşılık vermek |
Öbek Fiiller | talk back (to one) f. | (birine) terbiyesizce/küstahça cevap/karşılık vermek |
Öbek Fiiller | talk down to (one) f. | (birini) aşağılayarak konuşmak |
Öbek Fiiller | talk down to (one) f. | (biriyle) küçümseyici bir biçimde konuşmak |
Öbek Fiiller | talk down to (one) f. | (birinin) seviyesinde/seviyesine inerek konuşmak |
Öbek Fiiller | talk down to (one) f. | (biriyle) yüksekten konuşmak |
Idioms | ||
Deyim | talk (to one) like a dutch uncle f. | (birinden) sözünü esirgememek |
Deyim | you're a fine one to talk! expr. | diyene bak! |
Speaking | ||
Konuşma | no one will talk to me expr. | kimse benimle konuşmayacak |
Konuşma | you're a fine one to talk expr. | konuşana bak! |
Konuşma | you're a fine one to talk! expr. | söyleyene bak! |